Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Hakem Olayı

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Meltem YK
Admin
Meltem YK


Mesaj Sayısı : 101
Kayıt tarihi : 04/11/09

Hakem Olayı Empty
MesajKonu: Hakem Olayı   Hakem Olayı Icon_minitimePerş. Ara. 10, 2009 9:34 pm

]hz. ali ve muaviye taraftarları arasında meydana gelen sıffın savaşı'nda
[/center]
daha fazla müslüman kanının akıtılmaması amacıyla düşünülen, hz.
ali'nin ebû musa el-es'âriyi hz. muaviye'nin ise amr b. el-âs hakem
olarak tayin ettikleri ve adı geçenlerin şubat 657 tarihinde ortak bir
karara varmak amacıyla bir araya gelip bu konuda hüküm vermek üzere
anlaştıkları olayın adı.


hakemlerin seçimi konusunda muâviyenin tayin edeceği kişi belli idi ki
bu amr b. el-âs'dan başkası olamazdı. ancak hz. ali taraftarlarından
es'as ve ona tabi olanlar da "biz ebû musa el-esâri'ye razıyız"
dediler. bunun üzerine hz. ali "siz daha işin başında bana isyan
ettiniz, şu an bana karşı gelmeyiniz" diyerek ebû musa hakkindaki
endişesini açıkladı ve onlara ihtarda bulundu. hz. ali'ye göre ebû mûsa
el-es'ârî insanları muâviye tarafina yönlendirerek kendi sırlarını
onlara anlatıyordu. ancak taraftarları ebû musa üzerinde direttiler.
hz. ali de bunların görüşlerine istemeyerek de olsa uymak zorunda
kaldı. hz. ali'nin bu kanaati ise hâricilerin ortaya çıkması
neticesinde doğrulanmış oluyordu. onların da yanlış davranışları hem
yeni bir sapık fırkanin doğmasına hem de birçok kimsenin itikadinin
bozulmasına yol açtı (taberî ııı; ıbnü'l-esir a.g.e 330-331). iki
taraf, arasında hakem tayini ile ilgili şözlesmeyi yazarak bunun kabul
ve tasdikini garanti altına aldılar.


sözleşmenin özeti şöyle idi: "bismillahirrahmanirrahim". bu, üzerinde
ali b. ebi talib ve muâviye b. ebi süfyan'in anlaştığı bir metindir,
allah'ın hükmüne ve kitabına göre hareket edeceğiz. bizi allah'ın
kitabından başkası birleştiremez. allah'ın kitabı baştan sona kadar
elimizde olduğundan, onun dirilttiğini biz de diriltir; terkettiğini
biz de terkederiz. her türlü hükmünü kabul ederiz. iki hakem; ebû musa
abdullah b. kays el-es'ârî ve amr b. el-âs el-kureysî, allah'ın
kitabında ne bulurlarsa onunla amel edeceklerdir. allah'ın kitabında
bulamadıklarını, bir araya getirici âdil sünnette arayacaklardır. ali
ve muâviye, allah'a karşı ahid ve misak içindedirler. her biri derler
ki: "ben bu sahifedeki şeye razıyım." abdullah b. kays el-es'arî ve amr
b. el-âs, allah adına yemin etmişlerdir.


karârı ramazan ayına ertelemişlerdi. sonra ikisi, bu sayfada olan şey
üzerine: bu husuta zulüm ve saptırmak isteyen ve bu sahifede olan şeyi
terkeden kimseye karşı şâhitlerin yardımcı olacaklarına dair
şehadetlerini yazarlar.
"onbeş safer, hicrî 37."


iki hakem yetkilerini gösteren sahifeleri alarak ramazan 37 h. (m.
657)'de bir araya geldiler. erzuh'ta dumetü'l-cendel'de her iki
taraftan dörtyüzer kişilik birer grup hakem kararını almak üzere
toplantıya katıldı. iki hakem önce niçin toplandıklarini konusarak
karara vardılar. bunun amacı halkın arasındaki gerginliği azaltmaktı.


önce amr söz aldı. "hz. osman'in haksız olarak öldürdügü fikrine
katılıyor musun?". ebû musa "evet" diyen amr, el-ısrâ suresi 33. âyette
haksız yere insan öldürülemeyeceğini gösteren delilini ileri südü. o
halde ey ebû musa! seni hz. osman'in velisi muâviye'ye karşı çıkaran
nedir? o kureyş'tendir deyince amr da hz. ali'nin peygamber (s.a.s.)'in
soyundan olduğunu ve damadı olarak muâviyeden önce geldiğine işaret
etti. çekişmeler uzun bir süre daha devam etti. onlar sulhün böyle
devam edemeyeceğini, hem hz. ali hem de muâviye'ye bey'at edilmemesi
gerektiğine inanarak fikir birliğine vardılar. o halde yeni halife
müslümanlar tarafından seçilmeliydi. şimdi yapılacak iş bu kararlarinı
müslümanlara bildirmeye gelmişti.


bu kararı cemaate açiklamak üzere ebû musa minbere çıktı ve allah'a
hamd ve senadan sonra "ey nas! biz ümmetin durumunu düsünüp bir formül
bulmakta epey zorlandik. hem benim, hem de amr'in görüşü şudur: hz. ali
ve muâviye'yi hilâfetten uzaklaştırmak ve ümmetin kendisinin istediği
birisini hafife tayin etmelerini sağlamak gerekir. bundan dolayı ben,
hz. ali ve muâviyeyi parmağımdaki şu yüzüğü çıkardığım gibi hilâfet
görevinden alıyorum" dedi. sıra amr'a gelince o da minbere çikti ve
söyle konuştu; "süphesiz ebû musa'nin söylediklerini duydunuz. o ali'yi
görevden almıştır. ben de onun yerine muâviye'yi elimdeki şu yüzüğü
parmağıma taktığım gibi halife tayin ettim" deyince herkes şaşkınlıktan
ne yapacağını, ne diyeceğini bilemedi.


bu karara ebû musa derhal itiraz ederek " sana ne oluyor ki anlaşmaya ihanet ediyorsun, sen facir oldun. allah seni başarıya ulaştırmasın" diyerek orayı terketti. (ıbnü'l-esîr a.g.e 340).


ebû musa bu olaydan duyduğu utanç ve üzüntü üzerine insanlardan
uzaklaşmak amacıyla mekke'ye giderek orada yalnız başına yaşamayı
tercih etti. bu olay üzerine müslümanlar dağılmış, muâviye kendisini
meşru halife ilan ederek islâm tarihinde çift halife dönemi
başlamıştır. bu durum hz. hasan'in elinden halifeliğin alınmasına kadar
devam etmiştir. ancak hz. ali hiç bir zaman muâviye'yi meşru halife
olarak tanımamış, şehîd edilinceye kadar şam hariç bütün müslümanlarca halife olarak kabul edilmişt
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://iykfanclub.yetkin-forum.com
 
Hakem Olayı
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: .::Diğer Bölümler::. :: İslâm ve İnsan-
Buraya geçin: